TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
FETHİYE
2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ  KARAR
ESAS NO : 2016/… Esas
KARAR NO : 2016/…

HAKİM : …
KATİP : ….

DAVACI : M.. S… Ö..
VEKİLİ : Av. AHMET CAHİT OLGUN – Av. OSMAN ALPER OLGUN Tuzla Mahallesi 520 Sokak No:22 Fethiye/ MUĞLA
DAVALI : NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜ. – FETHİYE
DAVA : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli)
DAVA TARİHİ : 27/06/2016
KARAR TARİHİ : 06/12/2016
GER.KAR.TAR.         : 07/12/2016

Mahkememizde görülmekte bulunan Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin M. S. isminin gerek aile içinde, gerek okuduğu … okul çevresinde ve oturduğu Fethiye’deki arkadaş çevresinde, toplum içinde kullanılmadığından ve tanınmadığından, herkesin M. olarak tanıdığı için ön isminin M. olarak  düzeltilmesini  talep ve dava etmiştir.
Davalı Nüfus Müdürlüğü’ne duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilmiş; davalı Nüfus Müdürlüğü temsilcisi duruşmadaki beyanında takdiri mahkemeye bırakmıştır.
Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 27. Maddesinde düzenlenen “isim değiştirilmesi” davasıdır.
Fethiye İlçe Müdürlüğünden gelen yazı cevabında,davacının aranan kişilerden olmadığı, şahsın isminin M. olarak tanındığının tespit edildiği bildirilmiştir.
Davacı tanıkları duruşmada benzer mahiyetteki  beyanlarında özetle; davacının  ismini okulda M., okunuşu M. olarak bildiklerini, M. S. ismini resmiyette kullandığını, bu durumdan dolayı davacının ismini değiştirmek istediğini beyan etmişlerdir.
Özel hukuk açısından ad, soyad, kişiyi belirleyen ve tanıtan, onu diğer bireylerden ayırmaya yarayan kavramdır. Başka bir deyişle ad, kişinin toplum içinde belirlenmesinin ve bu konuda gerekli düzenin sağlanmasının önemli bir aracıdır. Bu nedenle kişinin, yaşamıyla özdeşleşen ve kişiliğin ayrılmaz bir öğesini oluşturan adını ve soyadını  özgürce seçmesi ve onurla taşıması için kendisine tanınmış bir metal kişilik hakkıdır. Uygulamada ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da belirttildiği gibi; adın yetersizliği, elverişsizliği, karışıklığa yol açması, kötü-iğrenç-gülünç-incitici-küçük düşürücü bir anlam taşıması, alay ve utanç konusu olması ya da bazı yeni durumlarla oluşan zorunluluk bulunması, gibi nedenler adın değiştirilmesi için haklı neden olarak kabul edilmektedir. Bu sebeple davacı isminin  yaşadığı  toplum içinde bu ismi kullanmayarak “Maria” ismini kullanmak istediğinden haklı neden sayılan bu olgu, somut olayda tanık anlatımlarıyla yöntemince kanıtlandığı anlaşıldığından, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatiyle aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1- Davanın KABULÜ İLE;
.. İli, Merkez, .. Mah, Cilt .. Hane .., BSN No, .., nüfusuna kayıtlı Fethiye ../../1997 doğumlu, .. ve .. kızı, … TC Kimlik no.lu M.. S.. Ö…’in   ” M.. S…” olan adının “M…” olarak düzeltilmesine, nüfusa bu şekilde tesciline,
2-Hüküm fıkrasının mahalli gazetede ilan ettirilmesine,
3-Karar kesinleştiğinde 2 adet karar örneğinin Fethiye Nüfus Müdürlüğüne gönderilmesine,
4- Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davanın mahiyeti gereği yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı nüfus temsilcisinin, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta  içerisinde Mahkememize yada Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile  İzmir Bölge İdare Mahkemelerinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/12/2016