T .C.

FETHİYE ( TÜRK MİLLETİ ADINA)

  1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

K A R A R

ESAS NO : 2005/…..

KARAR NO : 2013/…..

HAKİM : …..

KATİP : ……

DAVACI -KARŞI DAVALI : A… ……

[VEKİLLERİ] : Av. …..

 

DAVALI -KARŞI DAVACI : Z… …..

[VEKİLİ] : Av. AHMET CAHİT OLGUN – Tuzla Mahallesi 520 Sokak No:22 Fethiye/ MUĞLA

 

D AVA : Elatmanın Önlenmesi-Tazminat, Hapis Hakkı

DAVA TARİHİ : 06/01/2005

KARAR TARİHİ : 07/06/2013

GER.KAR.TARİHİ : 03/07/2013

Mahkememizde görülmekte bulunan Elatmanın Önlenmesi davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının Fethiye Göcek …. pafta …. nolu taşınmazın batı kısmında takriben 1,5 dekar civarındaki yere el attığını ve etrafını basit şekilde dikenli tel vesaire ile çevirdiğini belirterek Fethiye Göcek …. pafta …. nolu taşınmazın batı kısmında davalının tel ile çevirerek müdahale ettiği takriben 1,5 dekar civarındaki el atmasının önlenmesine, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalıya duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilmiş, davalı kendisini vekili vasıtası ile temsil ettirmiştir.

Davalı vekilinin 18.03.2005 tarihli cevap dilekçesinde ve karşı davasında özetle; müvekkilinin dava konusu taşınmazı 10.07.1981 tarihinde harici senetle davacı A…….’dan 700,00 TL bedel karşılığında satın aldığını ve 10.07.1981 tarihinden itibaren bu taşınmazda aralıksız ve nizasız fasılasız ve iyi niyetli olarak zilyet ettiğini, halen de zilyed olduğunu, müvekkilinin iyi niyetli olduğunu, müvekkilinin iyi niyetle dava konusu taşınmaza 1981 yılında diktiği ve hepsi meyve verir hale gelmiş olan 21 adet zeytin ağacının bedelinin 13.125,00 TL, 4 adet erik ağacının bedelinin 400,00 TL, 8 adet narenciye ağacının bedelinin 600,00 TL olduğunu, müvekkilinin 500 metrelik su borusunu toprak ve taş zeminin altına döşetmek için yaptırdığı 500 m lik kazı işçiliğinin bedelinin 1.000,00 TL, kazdırdığı kanala döşettiği su borularının bedelinin 125,00 TL olduğunu, karşılık davalının açtığı men’i müdahale davası ile satıştan döndüğü ve taşınmazın tapusunu müvekkiline devretmeyeceğinin açıkça ortaya çıktığını, müvekkilinin karşılık davalıya 10.07.1981 tarihli senetle ödediği 700,00 TL bedelin güncelleştirilmesi halinde bu günkü bedelle en az 4.750,00 TL olduğunu, 1981 den günümüze kadar Türk parasının kaybettiği değer, enflasyon, Türkiye’nin diğer ekonomik koşulları dikkate alındığında 700,00 TL nin güncelleştirilmiş bedelini istemekte haklı olduklarını belirterek davacının meni müdahale davasının reddine, yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine, karşılık davalarının kabulü ile ,karşılık dava bedeli 20.000.00 TL nin yasal faizi ile birlikte karşılık davalı tarafından ödeninceye kadar taşınmaz üzerinde lehlerine hapis hakkı tanınmasına, karşılık davaları bakımından fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Dava,tapulu taşınmaza vaki el atmanın önlenmesi , karşı dava ise denkleştirici adelet gereği tazminat ve hapis hakkı talebinden ibarettir.

4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 683. maddesinde “1 Bir şeye malik olan kimse,hukuk düzeninin sınırları içinde,o şey üzerinde dilediği gibi kullanma,yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. 2 Malik malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi,her türlü haksız el atmanın önlenmesini de dava edebilir.” hükmüne yer verilmiştir.

Mahkememizce anılan taşınmazların tapu kayıt ve krokileri celp olunmuştur. Dava konusu taşınmazın 1956 yılında tapulanmış olduğu anlaşılmıştır.

Taraflar arasında akdedilen 1981 tarihli tarla satış senedi harici satış sözleşmesi olup kural olarak geçersizdir. Ancak ………….. talep etme hakkı vardır.

Mahkememizce mahallinde 06.07.2012 tarihinde refakate fen,inşaat ve emlak bilirkişiler alınmak sureti ile keşif icra olunmuş ve …… keşif sonrası ibraz ettikleri raporlarına ekli krokide sarı renk ve A harfi ile gösterildiğini bu kısmın yüzölçümünün 901,40 m2 olarak hesaplandığını belirtmişlerdir.

Ziraat bilirkişisi raporunda dava konusu taşınmazda bulunan meyve ağaçlarının değerini, inşaat bilirkişisi ise boru hattı için yapılan kazının ortalama 41,00 m2 lik bölümü dava konusu alan içerisinde kaldığını, dava tarihi itibariyle değerinin ise 100,00 TL olduğunu, emlak bilirkişisi ise raporunda müdahale edilen alanın dava tarihi itibariyle 27.042 TL olduğunu, karşılık dava açısından da dava konusu parselin tamamının bedelinin 498,00 TL olduğunu belirtmiştir.

Keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişiler beyanlarında;10.01.1981 tarihli harici satış sözleşmesinden haberlerinin olmadığını, ancak A…….’un yerini Z……’e sattığını duyduklarını, satım bedeli alıp almadıklarını bilmediklerini, 1982 yılından beri taşınmazı Z…..’in kullandığını, Z……’in zeytin ağacı dikmediğini, boru döşettiği boru hakkında bilgilerinin olmadığını beyan etmişlerdir.

Davacı-karşı davalı tanıkları genel olarak beyanlarında;Dava konusu taşınmazı A…….’un Z…..’e yer sattığını, bu satım karşılığında para aldığını, taşınmaz satıldığında zeytinli olarak satıldığını, narenciye ağaçlarının Z……’in diktiğini, dava konusu taşınmazı Z……’in kullandığını, taşınmazı kendisine ait havuzdan boruyla su taşıyarak suladığını beyan etmişlerdir.

Buna göre davalı taraf taşınmazı harici satın almaya dayalı olarak kullandığına ve harici satış bedeli kendisine ödeninceye kadar taşınmazı alıkoyma hakkına haizdir. Bu hakka hapis hakkı denmektedir. Harici satıştan elde ettiği bedeli haricen satın alana ödenmedikçe satın alan kişinin taşınmazı kullanımına mani olunamaz.Davadan önce de harici satış bedeli davalı tarafa ödenmek üzere bloke edilmediğine göre davanın açılmasına davalı taraf sebebiyet vermediğinden yargılama giderlerinden sorumlu değildir.

Açıklanan gerekçeler, mevcut dosya kapsamına göre davanın ve karşı davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşagıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1- Davanın ve karşı davanın kısmen kabulü ile,

A)Dava konusu Muğla İli Fethiye İlçesi Göcek ….. Mevkiinde kain ….. parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişileri ….. ve …..’ın 14.09.2012 tarihli raporlarına ekli krokide A harfi ile sarı renkli olarak gösterilen kısmının davalı karşı davacının yaptığı müdahalenin 20.630,97 TL bedelin davalı karşı davacıya ödenmesi koşulu ile davalı karşı davacıya hapis hakkı tanınmak suretiyle davalı karşı davacı tarafından yapılan müdahalenin menine, karşı davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,

ANA DAVA YÖNÜNDEN HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ

2-Alınması gereken 461,80 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 81,00 TL ile tamamlama harcı olarak yatırılan 321.05 TL nin mahsubundan sonra kalan 59,75 TL nin davacı A’dan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,

KARŞI DAVA YÖNÜNDEN HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ

4-Alınması gereken 352,32 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 270,00 TL harcın mahsubundan sonra kalan 82,32 TL harcın davacı-karşı davalı A…..’dan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,

5-Davalı-Karşı davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.ne göre tayin ve takdir olunan 2.475,71 TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacı Z……’e verilmesine,

6-Karşı davada davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.ne göre 1.294,81 TL vekalet ücretinin karşı davacıdan alınarak ana dosya davacısı -karşı davalı A…….’a verilmesine,

7-Ana dosyada yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, karşı davada yapılan yargılama giderlerinin karşı davacı üzerinde bırakılmasına,

Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay’da temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/06/2013