T.C.

FETHİYE

  1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

(TÜKETİCİ MAHKEMESİ SIFATIYLA)

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO          : 2018 /…

KARAR NO       : 2018 /…

HAKİM : …

KATİP   : …

 

DAVACI           : …

 

DAVALI            : …

VEKİLLERİ        : Av. AHMET CAHİT OLGUN –  Av. OSMAN ALPER OLGUN – Tuzla Mahallesi 520.Sokak No:22 48300 Fethiye/ MUĞLA

 

DAVA   : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan

 

DAVA TARİHİ   : ../12/2017

KARAR TARİHİ : ../10/2018

GEREKÇELİ KARARIN

YAZILDIĞI TARİH         : ../10/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan davanın yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı … Asliye Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu dilekçesi ile; …in üniversite sınavı sonucunda yanlış tercih yaptığını ve .. okulunu kazandığını, okula yakın olan davalının pansiyonuna bir dönemliğine kızını yerleştirmek için toplam … TL ye anlaştıklarını, .. TL sini peşin ödediğini, davalıya .. TL senet verdiğini, bedeli ödeyince senedi geri aldığını, kızının ../09/2017 ile ../10/2017 tarihleri arasında davalıya ait pansiyonda 10 gün kaldığını, kızının yanlış tercihi ve arkadaşları ile uyumsuzlukları gibi sebeplerle okulu bırakmak zorunda kaldığını, senet bedeli olan … TL nin kendisine geri ödenmesi için davalıya müracaat ve uyarılarına rağmen başvurusunun sonuçsuz kaldığını, davalı ile aralarında yazılı bir anlaşma olmadığından cayma hakkının olduğunu  ve … TL nin kendisine ödenmesine  karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

 

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili davalı arasında “… Pansiyon Konaklama Sözleşmesi” başlıklı sözleşmenin 25.maddesinde yetki sözleşmesi yapıldığını ve bu maddeye göre tarafların ihtilaf vukuu halinde Fethiye Mahkemelerinin yetkili olduğunu kabul ettiklerini bu nedenle yetki itirazında bulunduklarını ayrıca müvekkilinin … Pansiyon isimli işyerini işlettiğini, gecelik konaklama ücretinin … TL olduğunu, davacının bir adet oda kiralamak istediğini, bunun üzerine pazarlık yapıldığını ve günlük .. TL bedelle … günlük  toplam … TL bedel karşılığı bir  adet oda tahsis edildiğini, müvekkilinin davacı adına bu odayı ../08/2017 tarihli sözleşme uyarınca ../09/2017 tarihinden ../11/2017 tarihine kadar rezerve ederek kimseye kiralamadığını bu nedenle kış sezonunda uzun süreli konaklama yapmak isteyen birçok müşterisini bu sözleşmeye güvenerek geri çevirdiğini, davacı tarafın ../08/2017 tarihinde akdettiği sözleşmeden cayma hakkını kullanabileceği 14 günlük sürenin ../08/2017 tarihinde dolduğunu, bu nedenle davacının sözleşmeden cayamayacağının ortada olduğunu, yine sözleşmenin 23.maddesi gereği pansiyonla ilişiğin kesilmesi halinde o tarihe dek tahsil edilen konaklama ücretinin de iade edilemeyeceğinin, sözleşmenin bitimine dek tahakkuk edecek tüm konaklama ücretlerinin muaccel hale geleceğinin hüküm altına alındığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

 

Dava dosyası mahkemece verilen yetkisizlik kararı uyarınca mahkememize tevzii edilmiştir.

 

Davacı duruşmadaki beyanlarında, dava dilekçesini tekrar  etmiş, … pansiyona güvenli olduğunu düşündüğü için yerleştirdiğini  fakat kalınan 10 günlük süre içinde pansiyonun güvenli olmadığını gördüklerini, hatta … 10 gün  sonunda , pansiyona haber vermeden bir haftalığına yanına geldiğini fakat buna rağmen kızının yokluğunun fark edilmediğini ve kendilerine haber verilmediğini belirterek, tanıklarının dinlenmesini  talep etmiştir.

 

Davalı vekili duruşmadaki beyanında,  cevap  dilekçesini tekrar  etmiş, tanık dinlenmesine  muvafakat etmediklerini  beyan etmiştir.

 

Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf, o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)

 

Olayımızda ispat yükü sözleşmeden dönme iradesi taşıyan davacıdadır. Mevcut uyuşmazlığımızda davacı her ne kadar sözleşmeden dönme gerekçesi olarak sözleşmeye konu pansiyonun güvenli olmadığından bahsetmişse de davacının sözleşmeye konu pansiyonun güvenli olmadığı hususundaki gerekçenin irdelenmesinde söz konusu gerekçenin sözleşme yapımında esaslı bir hata olmadığı, davacının kızının pansiyondan habersiz davacının yanına gitmesinin güvenlik hizmeti olarak değerlendirilemeyeceği, davacının süresinden sonra tanık listesi sunduğu ayrıca dinlenmesi istenen tanığın sözleşmede kefil olarak imzası bulunan kızı olduğu, davalının tanık dinlenmesine muvafakati olmadığı, ispat yükü kendi üzerinde olan davacının sözleşmenin kurulmasında esaslı olarak hataya düştüğünü mahkememiz nezdinde ispat edemediği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM:Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;

1-DAVANIN  REDDİNE,

2-Davacı Tüketici  harçtan  muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

3-Davacının bu dava nedeni ile yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,

4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca  hesaplanan 1.090,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzlerine  karşı kararın tebliğinden  itibaren  iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/10/2018