T.C.

FETHİYE

  1. SULH CEZA MAHKEMESİ “BERAAT”

DOSYA NO : 2009/….

KARAR NO : 2010/….

[C.SAVCILIĞI ESAS NO] : 2009/….

GEREKÇELİ KARAR

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

HAKİM : …..

KATİP : …..

DAVACI : K.H.

MÜŞTEKİ : D….

 

SANIK : R…..

[VEKİLİ] : Av. AHMET CAHİT OLGUN, Tuzla Mahallesi 520 Sokak No:22 Fethiye/ MUĞLA

SUÇ : Yardım Bildirim Yükümlülüğünü Yerine Getirmeme

SUÇ TARİHİ / SAATİ : 26/09/2009 –

SUÇ YERİ : MUĞLA/FETHİYE

KARAR TARİHİ : 13/04/2010

Yukarıda açık kimliği yazılı sanık hakkında mahkememizde yapılan duruşma sonunda:

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığının 16/10/2009 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında Yardım Bildirim YÜkümlülüğünü Yerine getirmeme suçundan TCK nın 98/1 mad. Hükmünce cezalandırılması talebi ile kamu davası açılmış,

Sanık savunmasında, müştekinin gezi sırasında alkol alınca kontrolsüz hareketler yapmaya başladığını ve uyarılara rağmen kaydıraktan kaydığı esnada başından yaralandığını kendilerinin ilk yardım çantasını getirdiklerini ve yardım ettiklerini hatta doktor olduğunu söyleyen bir yabancı şahsın da ilk yardım malzemeleri ile müdahale ettiğini söylemiştir.

Müşteki beyanında, olay günü kayarken yaralandığını ve denizden kendi çabası ile çıktığını sanığın yardım etmediğini ayrıca ilk yardım çantasının da bulunmadığını şikayetçi olduğunu belirtmiştir.

Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillerin değerlendirilmesi neticesinde, her ne kadar sanığın olay tarihinde müştekiye karşı yardım yükümlülüğünü yerine getirmediği iddiası ile cezalandırılması istemi ile kamu davası açılmış ise de; dosyadaki tüm deliller irdelendiğinde olay tarihinde müştekinin tatil yapmak amacıyla Fethiyeye geldiği ve sanığın kullandığı tekne ile deniz turuna çıktığı, su kayağından atladığı esnada kafasını çarparak yaralandığı anlaşılmış; müşteki olay sonrası kendisine yardım edilmediği iddiasıyla şikayette bulunmuş ise de dosyada dinlenen tanık Gürel olay tarihinde kendisini sanığın arayarak yaralıya yardım amacıyla çağırdığını, kendisinin de sürat teknesi ile giderek müştekiyi aldığını belirtmiş, yine sanık savunmasında müştekiye teknede bulunan yabancı bir doktorun ilk müdahaleyi yaptığını, ardından da kendisinin ofisine durumu bildirdiğini ve müştekinin durumunun çok ağır olmaması nedeniyle kendisini Gemiler koyuna bıraktıklarını ve bundan sonrası için kendi imkanları ile hastaneye gidebileceğini belirttiği, tanığın da bu beyanları doğruladığı, yine hazırlık aşamasında beyanı alınan ve müştekinin kız arkadaşı olduğu anlaşılan Mirace Tunçun, gemide yabancı bir doktorun kendilerine yardım ettiği ve kendilerini gemiler koyuna bıraktığını hastaneye kendi imkanları ile gittikleri hususunu doğruladığı ve tüm bu beyanlar birlikte değerlendirildiğinde TCK nın 98 maddede düzenlendiği üzere kendini idare edemeyecek durumda olan kimseye koşulların elverdiği ölçüde yardım etmeme suçunun sanık tarafından işlendiği hususunda savunma ve tanık beyanları ile mevcut durum ve koşullar göz önüne alındığında oluşmadığı, sanığın mahkumiyetine yeterli kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği kanaatine varılmakla sanığın beraatine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-Her ne kadar sanığın Yardım Yükümlülüğünü Yerine getirmemesi suçundan TCK nın 98/1 mad. Hükmünce cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmış ise de; sanığın atılı suçu işlediğine dair savunmasının aksine her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği anlaşıldığından CMK.nun 223/2-e.maddesi gereğince sanığınBERAATİNE,

2-Yapılan yargılama giderlerinin kamu üzerinde bırakılmasına,

Dair, sanığın ve sanık vekilinin yüzüne karşı, 5271 Sayılı C.M.K’nun 291 (1) (2) maddesi gereğince hükmün tefhim yada tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde mahkememize verilecek veya zabıt katibine beyanda bulunarak ve bu beyanın zapta geçirilmek suretiyle temyiz dilekçesi ile Yargıtay da temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. .13/04/2010