T .C.

FETHİYE

  1. SULH CEZA MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2007/…

KARAR NO : 2008/…

[C.SAVCILIĞI][ ][ESAS][ ][NO] : 2007/…

GEREKÇELİ KARAR

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

HAKİM : …..

KATİP : ….

DAVACI : K.H.

[KATILAN] : A……..

[VEKİLİ] : Av….

[SANIK] : A…….

[VEKİLİ] : Av. AHMET CAHİT OLGUN, Tuzla Mahallesi 520 Sokak No:22/1 Fethiye/ MUĞLA

SUÇ : Tehdit, Hakaret

SUÇ TARİHİ : 22/06/2007

KARAR TARİHİ : 05/06/2008

Yukarıda açık kimliği yazılı sanık hakkında mahkememizde yapılan duruşma sonunda:

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığının iddianamesiyle sanığın aralarında husumet bulunan kardeşi olan müştekiye hakaret ve tehditte bulunduğundan bahisle eylemlerine uyan TCK.nun 106/1,125/1 ve 53/1.maddeleri gereğince cezalandırılmaları talebiyle mahkememize kamu davaları açılmıştır.

Sanık mahkememizce vekili huzurunda alınan savunmasında özetle,atılı suçları işlemediğini,olay günü kardeşi olan müştekinin evin önündeki su dinamosunu tornavida ile kurcaladığını görünce ne yapıyorsun diye sorduğunu,müştekinin bir şey demeden gittiği sırada kendisine hitaben siktir git dediğini,kendisinin de evine girdiğini,bunun dışında olay günü müşteki ile görüşme ve konuşmasının olmadığını,arazi anlaşmazlığı nedeniyle müşteki ile bir yıldır konuşmadıklarını,müştekiye hakaret ve tehditte bulunmadığını ve uzlaşmak istemediğini beyan etmiştir.

Müşteki mahkememizce alınan ifadesinde özetle, sanık ile kardeş olduklarını ve aralarında anlaşmazlıklar olduğunu,olay günü O….,İ… ve A… ile birlikte annesinin evine doğru giderken sanığın evini geçtikleri sırada sanığın kendisine seslendiğini ve “buradan bir daha geçmeyeceksin” dediğini,kendisinin de sınırları belirle ona göre geçelim dediğini,bunun üzerine sanığın kendisine ve ailesine ağır küfürler ettiğini ve eşine seslenerek “silahımı getir,öldüreyim şunu” dediğini,sanığın elinde de tabanca olduğunu,konuşmaları annesinin ve yanında bulunan kişilerin de duyduğunu,sanıktan şikayetçi olduğunu beyan etmiştir.

Mahkememizce dinlenen tanık Ş…. yeminli ifadesinde özetle,olay günü gürültü üzerine dışarı çıkıp baktığında sanığın evinin balkonundan müştekiye bir şeyler söylediğini ve silahı getirin dediğini duyduğunu,rahatsız olduğu için içeri girip yattığını,dışarıda oğlu A… ve O…. dışında kimseyi görmediğini beyan etmiştir.

Tanık O…. alınan ifadesinde özetle,olay günü müşteki, İ…. ve A…. ile birlikte yemeğe giderken sanığın evinin yanından geçtikleri sırada sanığın müştekiye hitaben “buradan geçmeyeceksin” diye bağırdığını,sanığın müştekiye küfür ederek eşinden silah istediğini ve müştekiyi öldürmekle tehdit ettiğini,olay olduğu sırada annesi olan Ş….’yı görmediğini,kendisinin sanık ile bir yıldır konuşmadığını beyan etmiştir.

Diğer tanıklar A….. ve İ….. yeminli ifadelerinde özetle,olay günü O….. ve A….ile birlikte öğle yemeği için gittikleri sırada sanığın evinin önünden geçerken sanığın müştekiye hitaben “buradan geçme” diye seslendiğini,müştekinin de buradan geçmeyip nereden geçeceğiz dediğini,müşteki ile sanık arasında bunun dışında tartışma olmadığını,olsaydı görüp duyabilecek mesafede olduklarını beyan etmişlerdir.Tanıklar İ…. ve M…. ise,suça konu olayda görgüye dayalı bilgilerinin olmadığını belirtmişlerdir.

Her ne kadar tanıklar O…. ve Ş…. olay günü sanığın müştekiye hakaret ve tehditte bulunduğunu beyan etmişler ise de,tanıkların ifadelerinin birbirini dahi doğrulamayışı, bu tanıklar ile sanık arasında çeşitli nedenlerle husumet oluşu,sanık savunması,tarafsız tanıklar A…. ve İ…..’in beyanları göz önüne alınarak tanıklar O…. ve Ş….’nın beyanlarına itibar edilmemiştir.

Mahkememizce yapılıp bitirilen açık yargılama sonunda,sanığın tutarlı savunması,müşteki beyanı,tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde,her ne kadar sanığın atılı suçlardan cezalandırılması talebiyle kamu davaları açılmış ise de, sanığın atılı suçları işlediğine dair aralarında husumet bulunan müştekinin soyut iddiası ve husumetli olduğu tanıklar Ş…. ile O….’ın diğer tanık beyanları ile doğrulanmayan çelişkili beyanları dışında,her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı ve bu haliyle atılı suçların sanık tarafından işlendiği hususunun şüpheli olduğu anlaşıldığından,şüphe sanık lehinedir genel prensibi de gözetilerek atılı suçları işlediği yönünde yeterli delil bulunmayan sanığın beraatına karar verilerek buna ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-Her ne kadar sanığın hakaret ve tehdit suçlarından cezalandırılması talebiyle kamu davaları açılmış ise de müştekinin soyut iddiası dışında sanığın atılı suçları işlediğine dair mahkumiyetini gerektirir şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden CMK.nun 223/2-e.maddesi gereğince sanığın atılı suçlardan AYRI AYRI BERAATİNE,

2-Yargılama giderlerinin kamu üzerinde bırakılmasına,

Dair,sanık, sanık vekili ve katılan vekilinin yüzlerine karşı, 5271 Sayılı C.M.K’nun 291 (1) (2) maddesi gereğince hükmün tefhim yada tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde mahkememize verilecek veya zabıt katibine beyanda bulunarak ve bu beyanın zapta geçirilmek suretiyle temyiz dilekçesi ile Yargıtay da temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/06/2007